Kamu İşçilerinin Sesi Kısılmamalı

Kamu İşçilerinin Sesi Kısılmamalı
Yayınlama: 24.02.2025
Düzenleme: 24.02.2025 14:00
A+
A-

Kamu işçileri, kendi taleplerini görmezden gelen konfederasyonlara seslerini duyurmaya çalışıyor. Türk-İş ve Hak-İş’in, işçilerin katılımı olmadan oluşturdukları Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) taslağına tepki büyük. 700 bin işçiyi ilgilendiren bu sürecin, yalnızca sendika yöneticileri ve hükümet temsilcilerinin masada olduğu bir pazarlıkla ilerlemesi, emekçilerin gerçek sorunlarını göz ardı etmek anlamına geliyor.

Gelen haberlere göre, konfederasyonlar belli bir yüzde oranında bir zam talep ediyor. Kağıt üzerinde büyük  artış talepleri gibi görünse de, işin gerçeği farklı. Yoksulluk sınırının 72 bin TL olduğu bir ortamda, en düşük ücretin 37 bin TL’den 60-70  bin TL’ye çıkarılması konuşulurken, bazı işçiler bahsedilen 37 bin TL gibi maaş almadıklarını altını çiziyor.

Örneğin Aile bakanlığında bir temizlik işçisi, Ocak maaşının 33800  TL olduğunu söylerken; koruma ve bakım altındaki engelli, yaşlı ve çouklara bakan bir bakım personeli ise  35000 civarı maaş aldığını vurguluyor. Kamuoyuna sunulan “en düşük ücret” söylemlerinin gerçeği yansıtmadığını ifade ediyorlar.

İşçilerin en büyük endişelerinden biri de, zam oranlarının belirlenmesi sürecinde kendilerine danışılmaması. “Üç başkan toplanıp karar veriyor, sonra bakanlığa sunuyorlar. İşçiler olarak sesimizi nasıl duyuracağız?” diye soruyor.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nda çalışan asıl işi yapan bakım personelleri, güvenlik, temizlik gibi personeller de Geçinmenin imkansız olduğunu  haykırıyorlar. Aile Bakanlığında özellikle bakım personelinin vardiyası olmadığı günlerde, kiraların ödeyebilmek ve geçinebilmek  için ek işler yapmak zorunda kaldığı, bazılarının emekli olup özel sektörde iş aradığı biliniyor.

Türk-İş’in gerçekleştirdiği anketlerde yüzde 100’ün üzerinde zam talebinin çıktığı ancak bu taleplerin taslağa yansımadığı belirtiliyor.

Artan borçlar, kredi kartı faizleri ve temel ihtiyaçların karşılanamaması gibi sorunlara dikkat çeken işçi ve bazı temsilciler, işçilerin onay vermeyeceği sözleşmelere imza atılmasının  telafi edilemez hatalara sebep olacağını vurguluyor.

Görünen o ki, kamu işçileri sadece daha iyi bir ücret istemiyor; adil bir toplu sözleşme süreci ve gerçekçi bir pazarlık talep ediyor. İşçilerin seslerinin duyulmadığı bir sözleşme, sadece geçici bir çözümdür. Emekçilerin taleplerinin göz ardı edilmediği, insanca yaşam şartlarını sağlayan bir protokol için sendikaların ve işçilerin omuz omuza mücadelesi şart. Yoksa önümüzdeki yıllarda yine “Geçinemiyoruz” diyerek meydanlara çıkmak kaçınılmaz olacak.


ailesosyal.com sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.

Bildirimleri Etkinleştir Evet Hayır